Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden gelen daveti üzerine "21. Yüzyılda Uluslararası Uyuşturucu Denetimi" isimli bir konferans verdi. Medipol Üniversitesi Kavacık Kampüsü'nde düzenlenen konferansa, Eczacılık Fakültesi akademisyenleri ve öğrencileri katıldı. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu (INCB) üyesi olan Prof. Dr. Sevil Atasoy'a konferans boyunca çok yoğun ilgi gösterildi.

Hayatını uyuşturucuyla mücadeleye adayan Atasoy, konferansa uyuşturucuyla mücadelenin tarihini anlatarak başladı. Yaklaşık 100 yıllık bir geçmiş olan uyuşturucuyla mücadele tarihinde, önemli toplantı, anlaşma ve çalışmalara değinen Prof. Dr. Sevil Atasoy, hiç bir ülkenin tek başına uyuşturucuyla mücadele etmesinin mümkün olmadığını, uyuşturucuyla mücadelede uluslararası işbirliği en önemli gereksinim olduğunu belirtti.

Çözümün yolu talebi azaltmak

Geçen yıl 100 yıllık dönem içinde, uyuşturucuyla mücadele için çok çeşitli yollar denendiğini hatta Filipinler, İran gibi ülkelerde idam cezası olduğunu, çok ağır cezalara rağmen uyuşturucu kullanımının hala bitirilemediğine dikkat çeken Atasoy, bunun temel sebebinin talebin oluştuğu noktadaki sorunun çözülememesi olduğunu kaydetti.

Atasoy; "1909 yılından bu yana yapılan çalışmalar ve alınan önlemler, uyuşturucu hammaddesi yetiştirilmesi ve üretilmesi konusunda çok ciddi azalmalar sağlasa da halen uyuşturucu kullanımı devam ediyor. Çünkü ana sorun kaynağı olan talebin oluşmasına müdahale edemiyoruz. İnsanların uyuşturucu kullanma gereksinimini ortadan kaldırmak gerekli. Talep oluşan yerde arz hemen oluşur. Arz edenle mücadele etmek yeterli sonucu vermiyor. Ölüm cezası olmasına rağmen insanlar uyuşturucu kullanmaya devam ediyor." dedi.

Uyuşturucuyla mücadele konusunda başarılıyız

Türkiye'nin uyuşturucuyla mücadelede çok önemli bir rol oynadığını ve uluslararası anlaşmaları uygulayarak çalışmalara destek verdiğini belirten Prof. Dr. Sevil Atasoy, afyon ya da haşhaş gibi uyuşturucu hammaddelerinin sadece tıbbi amaçlarda kullanılmak için çok kısıtlı ve yasal yollarla yetiştirilmesini gerektiğinin önemini vurguladı. Türkiye'de jandarmanın bu konudaki başarısını dile getiren Atasoy; "Türkiye'de üretim çok başarılı şekilde kontrol altında tutuluyor ancak ne yazık ki sentetik yani kimyasal uyuşturucuların hayatımıza girmesiyle bu kez farklı boyutta yeni tehlikeler ortaya çıkmaya başladı. Özellikle Orta Asya ülkelerinden tüm dünyaya yayılan bu tehlike konusunda herkesin dikkatli olması gerekiyor." dedi.

Eczacılık Fakültesi öğrencilerinden Sevil Hoca'ya büyük ilgi

Konferansın sonunda, İstanbul Medipol Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şeref Demirayak ve Farmasotik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Zehra Omurtag, Prof. Dr. Sevil Atasoy'a teşekkür plaketi takdim etti.

Yoğun katılımın olduğu konferans sonunda Eczacılık Fakültesi öğrencileri Prof. Dr. Sevil Atasoy ile fotoğraf çektirme yarışına girdi, çok sayıda akademisyen ve öğrenci Dünya'nın sayılı isimleri arasında bulunan Atasoy'la fotoğraf çekildi.