Cinselliğin, kişiye, ailede başlayan ve sosyal çevresiyle devam eden bir ağ tarafından farkına varmadan öğretilebileceğini ifade eden Keçe, "Kişi, ergenlik çağına geldiğinde artık sadece kendi dürtüleriyle değil, bu öğrenilmiş toplumsal değer yargılarıyla birlikte ilk cinsel yakınlaşmalarına başlar. Bu açıdan bakıldığında cinsellik herkesin doğduğu andan itibaren yaşamında yer etmeye başladığı için ilk cinsel eğitim ailede yani evde başlamalıdır" dedi.

Cinselliğin, bir kaygı ve stres kaynağı haline dönüşmemesi gerektiğini, ebeveynlerin çocuklarının yanında birbirlerine sevgilerini göstermelerinin önemli olduğunu bildiren Keçe, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cinsel eğitimi kız çocuklarına annelerinin, erkek çocuklarına ise babalarının vermesi en doğru yaklaşım. Ebeveynler cinselliği çocuklarıyla konuşurken rahat olmalı, kısa ve öğretici bilgiler vermeli. Çocuklar soru sorana kadar cinsel konularda bir şey anlatılmamalıdır. Önemli olan onlara soru sorabilecekleri sevgi dolu bir aile ortamına sunabilmektir.

Sevginin hissedildiği ve paylaşıldığı aile ortamında çocuklar, cinsel içerikli sorular soracaklardır. Bu tür çocuklar artık 'seni leylekler getirdi' sözüne inanmamaktadır."
 
AA